350 TL ve Üzeri Alışverişlerinizde KARGO BEDAVA

Bilimsel sınıflandırma (Taksonomi)

Familia (Familya-Aile):

Rutaceae (Sedefotugiller)

Genus (Cins):

Citrus (Turunçuller ya da Narenciye)

Species (Tür):

Citrus x sinensis

Bitkinin Türkçe adı:

Portakal

Bitkinin İngilizce adı:

Orange

Kullanılan kısmı:

Aetheroleum citrus sinensis (portakal meyvelerinin kabuklarından elde edilen uçucu yağı)

 

Portakal bitkisini tanıtmadan önce genel olarak turunçgilleri tanımlamakta fayda var. Turunçgiller büyük bir cins, tür ve çeşit zenginliğine sahiptir. Aynı zamanda birbirleriyle melezlenebilmeleri, yeni türler oluşmasına açık, dinamik bir meyve grubudur. Turunçgiller genel olarak Asya orijinlidir ve hem nemli hem kurak alanlarda yetiştiriciliği yapılmaktadır. Turunçgiller familyasının Citrus cinsi genel olarak bildiğimiz yenebilir meyveleri yani portakal, limon, mandalina, greyfurt oluşturmaktadır. Turunçgillerin Avrupa’da tanınan ilk grubu, M.Ö. 300 yıllarında ağaç kavunu (sitron) olmuştur. Avrupa’ya yüzyıllar sonra sırasıyla turunç, limon ve portakal gelmiştir. Turunçgillerin Anadolu’ya ise M.Ö. 3. yüzyılda girdiği düşünülmektedir. Portakal topraklarımıza Avrupa üzerinden gelmiştir. Ülkemiz turunçgillerin gen merkezi olmamakla birlikte, yaklaşık 2000 yıldır Anadolu’da turunçgil yetiştiriciliğinin yapıldığı bilinmektedir. Bugün dünyada yetiştiriciliği yapılan önemli turunçgil tür ve çeşitlerinin büyük bir kısmı doğal melezlemeler ve doğal mutasyonlar sonucu ortaya çıkmıştır. Turunçgillerde yaygın olarak rastlanan bu durum, ülkemize has yeni çeşitlerin oluşmasına da neden olmuştur. Ülkemiz turunçgillerin gen merkezi olmamakla birlikte halen gen kaynağının 900’ün üzerinde tür ve çeşidine sahiptir.

Portakal (Citrus × sinensis), Rutaceae ailesinden, 12 m’ye kadar boylanabilen herdem yeşil bir ağaç türüdür. Anavatanı Himalayaların güney etekleri, Burma ve Güney Çin’dir. İpek Yolunun Anadolu topraklarından geçtiği dönemlerde narenciye Hindistan civarından gelen ticari bir üründü. Ümit Burnu’nun keşfedilmesiyle ticaret yolları değişmiş, Asya kıtasının Avrupalı devletler tarafından sömürgeleştirilmesiyle portakal üretiminin tamamı Portekiz civarına yayılmıştır. Türk topraklarına ilk kez Portekiz’den geldiği için Portekiz meyvesi anlamında Portakal (Portugal) meyvesi denmiş, zaman içinde de sadeleşerek portakala dönüşmüştür. Portakalın pomelo (Citrus maxima) ile mandalinanın (Citrus reticulata) doğal melezi olduğu tahmin edilmektedir. “Acı portakal” olarak da anılan turunç (Citrus aurantium) meyvesinden ayırabilmek için Citrus sinensis’in meyvesine “tatlı portakal” da denir.

Botanik özellikler: Boyu yaklaşık 12 metreye kadar uzar. Yuvarlak taçlı, yaprak dökmeyen bir ağaçtır. 3 yaşında meyve vermeye başlar, 30 yıl kadar yaşar. Dalları dikenli olup gençken köşelidir. Yapraklar sivri, aşağıda yuvarlatılmış, yaprak sapı dar kanatlıdır. Meyvesi basık-küresel, olgunlaştığında turuncu ila turuncu-sarı rengindedir. Beyaz çiçeklerinin limon kadar güçlü olmayan aromalı güzel bir kokusu vardır. İlkbahar aylarında çiçek açar.

Yayılış: Anavatanı Asya olan portakalın Dünya’da ABD, Brezilya, Japonya, Kuzey ve Güney Afrika, İspanya, İtalya, Yunanistan ve İsrail’de; ülkemizde ise Akdeniz, Doğu Karadeniz ve Ege kıyılarında yaygın olarak tarımı yapılmaktadır.

Yetiştirme koşulları: Turunçgiller her ne kadar generatif olarak üretilebilse de genelde vejetatif yöntemlerle aşılama yoluyla çoğaltılmaktadır. Özellikle verimlilik açısından, başta hastalıklar olmak üzere, çeşitli toprak ve iklim koşullarına uyabilmeleri için, çekirdeksiz çeşitlerinin tohumla çoğaltılamaması, Monoembriyonik çeşitlerinin çok heterojen bir genetik yapıya sahip olması, poliembriyoni nedeniyle çekirdekten üretimde fazla açılım olması nedeniyle anaç kullanılması zorunluluğu ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, yetiştiriciliği yapılan turunçgil türlerinin hemen hemen tamamı aşılanmakta ve aşılanan çeşidin özellikleri üzerine anacın da önemli derecede etkisi bulunmaktadır. Ülkemizde anaç (çöğür) olarak genelde Yerli Turunç (Citrus aurantium), Üç yapraklı (Poncirus trifoliata), Troyer sitranjı (Citrus sinensis X Poncirus trifoliata), Carrizo sitranjı (Citrus sinensis X Poncirus trifoliata), C-35 (Citrus sinensis X Poncirus trifoliata), FA-5 (Citrus sinensis X Poncirus trifoliata) kullanılmaktadır. Yetiştirilecek tür ve çeşitler için en uygun yüksek ve düşük sıcaklıklar gözetilerek rüzgar almayan iklim koşullarında, iç drenaja sahip, yeterince derin ve verimli yeknesak bir toprak ve sulama için yeterli miktarda ve iyi kalitede suya ihtiyaç duymaktadır. Soğuğa karşı çok duyarlıdır, -5°C’ye kadar dayanabilmektedir. Bol güneşli, sıcak – ılıman iklimleri, drenajı iyi verimli toprakları sever.

Kullanılan kısım: Meyvenin kabuğundan (pericarpium) elde edilen uçucu yağı.

Kullanım şekli: Başta gıda sanayiinde, parfümeri, kozmetik, temizlik ürünleri üretiminde ve ilaç sanayiinde olmak üzere geniş alanlarda kullanımı mevcuttur. Uçucu yağı aromaterapide solunum rahatlatıcı, nefes açıcı, hava dezenfektanı, yatıştırıcı, keyif verici olarak kullanılır. Zihni canlandırır, depresyonu giderir. Safrakesesi, karaciğer, böbrek ve böbreküstü bezi fonksiyonlarını düzenler, Bağırsak hareketlerini düzenleyici etkisi vardır. Kan dolaşımını düzene sokar, idrar söktürücüdür.

İçerik: Meyve kabuğunda (perikarp) uçucu yağ (limonen, β-mirsen, pinen, linalool, sabinen, sitral, sitronellol, aldehitler), suyunda A, B1, B2, B5, B6, E, C vitaminleri, meyve şekeri, organik asitler, madeni tuzlar, pektin, P vitaminini aktifleştiren glikozitler vardır.

Uyarılar: Rutaceae (Sedefotugiller) familyası bitkilerine karşı hassas olan kişiler kullanmamalıdır. Uçucu yağı hassasiyet oluşturma ihtimaline karşı taşıyıcı yağ ile seyreltilerek kullanılmalıdır. Saf uçucu yağı doğrudan ağızdan alınarak tüketilmemelidir, doğrudan solunmamalıdır. Göz ile temasından kaçınılmalıdır. Güneşe karşı olan cilt hassasiyetini artırabilir.

Hakkımızda

© 2018-2022 Tüm Hakları Saklıdır.
Söğütgediği Çiftliği Bayramiç Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi‘nin tescilli markasıdır.

Shopping cart

0
image/svg+xml

No products in the cart.

Continue Shopping